26 Ocak 2014 Pazar

Kısa ve Öz


Asla kopamayacağını sandığın kaç kişiden koptun? ''Bir daha kimseye güvenmem!'' demenle başlayan kaç ilişkide bulundun? Kaç arkadaşına fazla tolerans gösterip üzerinde tepinmesine şahit oldun? Kaç kişinin seni kullanmasına göz yumdun?

Ben hepsini yaşadım, yaşıyorum. Yaptığım tek şey, sessizce uzaktan izlemek. Bu filmde baş roldeyim, her şeye üzülecek halim yok! Hakkıyla oynamak için, yaşamak için bir gözünün kapalı, bir kulağının tıkalı olması gerek. Yaptığım hiçbir şeyden pişman olmadım, olamadım. En rezil günümün gecesinde, başımı yastığa gömdüğümde ''iyi ki olmuş!'' dedim; ''iyi ki olmuş!''. İyi, kötü olan her şeyin; güzelin ve çirkinin bir sebebi olduğuna inananlardanım. Yaşadığım her şeyden ders çıkaran bir Polyanna'yım! 

19 Ocak 2014 Pazar

Kadın olmak


Kadın olmak.. İstismarlara, acılara, ayrımlara, kısıtlamalara hedef olmaktır. Evrensel olarak; doğup, ailesinin baskısını,kısıtlamasını çekmek-regl sancılarını, ağda acılarını çekmek-sevgilisinin/eşinin isteklerini yerine getirmek, kendini ona adamak-9 ay karnında taşımak-doğum sancısı çekmek-doğurduğunun cefasını çekmek
gibi aşamalardan ibaret olmaktır. Her ne kadar ''abartsaydın!'' diyebilecek olmanıza rağmen bu genelde böyledir. 
Kadın olmak nedir? Kadın olmak kıskanmaktır, kıskanılmak istemektir. Kilo aldığında pis bakışlar eşliğinde ''canım kilo almışsın ya'' cümlesinin yerini kilo verdiğinde ''bir deri bir kemik kalmışsın'' cümlesine bırakmaktır. Hiçbir şey yapmasan bile adının çıkma ihtimalinin gerçekliğidir. Saçına, giyim kuşamına saatlerce özenerek, asaletiyle boy göstermektir. İkili ilişkide sorumluluğu yüklenmektir. Cinsel obje olarak kullanılmaktır. Eleştiriye maruz kalmaktır. Geceleri kendini güvende hissedememektir, her türlü atılan lafa boyun eğmektir.

12 Ocak 2014 Pazar

Yanlış meslek kurbanları



Haydi bakalım, dönemimiz akıllı tahta esiri öğretmenleri dinlemeye... 
 Bir öğretmen neden kendine özgü üslubunu ve anlatım şeklini saçma sapan testler üzerinden oluşturur? Başkasının anlatım kalıbında ve dağarcığında icra eder işini? Uygulama kötü demiyorum fakat o akıllı tahtalar öğretmenin ders anlatmasında bir amaç değil araçtır sadece. Öğretmenlerin kalıplaşmış anlatım tarzıyla aktarma yapması şart değil, aptallıktır. ''Lütfen ders dinlemek, çalışmak ve okula gelmekten soğu'' gibi bir çağrışım uyandırıyorlar bende. Beceriyorlar mı? Kesinlikle.

5 Ocak 2014 Pazar

Ayrılık hakikaten sonradan koydu bana...

   

Yaş ilerledikçe, ilerde çocuksu görüneceğini bildiğimiz onca şey yaşıyoruz. Aslında yaşarken bile, hepsi çocukça; hissediyoruz. Kimimiz aşık oluyoruz; sevilmeden. Değer veriyoruz; görmeden. Ve  akıbetinde, kaybediyoruz; istemeden. Yıkılıyoruz bazen. O küçük sıkıntılar fırtına olup çıkıyor. Sonra darmaduman oluyor üç günlük ömrümüz, anlamıyoruz kim ölmüş kim kalmış, ne olmuş ne bitmiş.