Hayal olarak kalmasın

Hayaller.. Sonu olmayan masallar, birbirini ve birini tamamlamak üzere var olmuş kapılar...

Hayır, hayır bu konuyu hiç dramatize etmek istemiyorum. Yani şimdi net olalım, herkesin bir keşkesi, bir isteği veya bir umduğu vardır hayattan, adı her neyse işte!

Değişen sistem ve şartlarda iki gün sonramızı dahi göremez olduk, kaldı ki geleceğe dair plan ve hayallerimiz var. Hayallerimi gerçekleştirmek için her şeyi yaparım, yapacağım fakat planlar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Ben planlar kuran ama o planlar doğrultusunda yaşayamayan biriyim. Hayatıma yön veriyorlarmış gibi geliyor, olmuyor!

Yahu diyet yapacağım, plan yapıyorum; ııh uygulayamıyorum. Spor yapacağım, plan yapıyorum, uygulamıyorum.. Ders çalışacağım, plan yapıyorum, yok arkadaş yok; olmuyor! Ya ben üniversiteyi kazanmak için harıl harıl ders çalışılması gerektiğine inanan bir insan da değilim.

 Yani tabii çalış, hiçbir şey sınava da fakat ben kaba tabirle ''eşek'' gibi ders çalışmanın asosyallik olduğunu düşünüyorum. Ha tabii bu konuyla ilgili bir görüşü olan, 

''şöyle çalış'' diyen varsa, alırım. Her neyse, diyet ve spor planlarımın akıbetinde giden bir gram, ders planlarında bir sonuç yok.

Mesela ortaokulda dershanede rehber hocamın bana verdiği bir ders planını hatırlıyorum; çok sağ olsun yeme, uyuma zamanlarımı düşünmüş ve adıma karar vermiş. Yazmasa açlıktan veyahut uykusuzluktan ölebilirdim. Bana o planlamayı hazırladığı için minnettarım.

Bu konuda en sinir olduğum iki insan tipi: Yeyip yeyip kilo almayan, hem harıl harıl çalışıp hem de sosyal hayatı olan insan. Tam bir delirme sebebi! Ya

ol, bak ol; çalışkan ol evden çıkma, kuş gibi ye kilo alma... Böyle yap da imrenmeyelim!

Yıllarca, yegane ve daimi planım; bu sene yine bir plan olarak karşımda kendileri: Yaza formda girmek. Benim için yaz ramazan sonrası başladığı için, hala olurum var.. Bir umut.. Arkadaşlar bunu halledince n'olcak inanın bilmiyorum. Zira ben 4 kilo verdiğinde ortalığı dağıtan biriyim. Artık yaz boyu neler yaparım, hangi şekilde/kılıkta dolaşırım, bilemiyorum. Umarım içimdeki Miley ortaya çıkmaz..

İleriye dönelik bir hayal, bir istek: Üniversitede İstanbul'u kazanmak. Evet arkadaşlar, buraya dikkat çekiyorum, hangi bölüm olduğu şehri kadar önemli değil.. Tabii ki istediğim bölüm/bölümler var fakat hangisini seçersem seçeyim, İstanbul olsun derdindeyim. 

Kesinlikle hayalini kurmadığım bir hayal: Evlilik. Ya siz ne değişik kızlarsınız ki dakika başı bunun hayalini kurarsınız? Yani ciddi anlamda bir sürü arkadaşım oldu, büyük kısmı kendini aşıp içlerindeki Seda Sayan'ı, Gönül Yazar'ı ortaya çıkardı. Yani bir insan niye kafasında kendini evlendirir; zengin koca, yakışıklı koca, popüler/sanatçı koca diye bu isteği dakika başı dillendirir, anlamam. Saçma ve itici geliyor gerçekten. Yatıp kalkıp koca hayali kuran canım arkadaşlarım ''YETER'' diyorum.

Okul, iş, müzik, radyo ohoo hayalden bol ne var.

Tabii hepsi bir yana geriye döndüğümüzde ''keşke yapsaydım'' dememek gerek. Birincil hayalimse kesinlikle hayallerimi gerçekleştirebilmek.